4 Temmuz 2015 Cumartesi

KAHVALTIDA ÇİMSUYU ALIR MIYDINIZ?

Akşam bir bloğa denk geldim. Denk gelmem de bir blogger arkadaşın yazısını okurken gönderme yaptığı bir linki tıklamam ile oldu ve "ben nasıl  anneyim ya" dedim. Hatun kişi yurtdışında yaşıyor ve kızının bakımı ile ilgili blogta yazılar yazıyor. "Sabahları yarım çay bardağı  çim suyu".. Abur cubur dediği şey bizim günlük tükettiğimiz makarna vesselam. Bu nedir ya dedim. Böyle bir yaşama şekli var mı? Ezilmiş bademden çıkan yağ ile karışıtırlmış bal yiyen ve çimsuyu içen bir yavru var gelecekte karşımızda. Ve muhtemel kendi iradesi ile hareket etmeye başladığında mahrum kaldığı lezzetleri keşfettikçe anne-babasına kızmaz inşallah:). Bu konuyla ilgili, şöyle bir genelleme yapıyorum. Belki doğru kimine göre; belki de yanlış. Ben küçükken muz yılbaşı gecesi alınırdı. Pahalıydı ve herzaman olmazdı. Küçükken yemediğim, yiyemediğim yiyecekleri büyüyünce daha çok yyiyorum. Ve küçükken her zaman olan tarhana çorbasından neredeyse nefret ediyorum:( Tabi yemek için nefret kaba bir kelime oldu. Nimet nimettir.
Bu arada elbette çocukları abur-cubura boğmuyorum ama, arada sırada AVM ye gittiğimde hamburger menüde almıyor değilim ikizlere. Neyse aslında çocuklarının gelişimleri ile bu detayda ilgilenen anneleri gördükçe kıskanıyorum galiba onları. Bravo vallahi ne diyeyim.İdeali onlar. Herşeyi kitabına göre yapıyorlar. Ben yapamıyorum o kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder