19 Nisan 2015 Pazar

MASUMİYET

Hani Sezen Aksu'nun bir şarkısı var ya "Masum değiliz, hiçbirimiz..." Gerçekten yıllar önceki ben ile şimdiki ben'e baktığımda bazı konularda ne kadar kaşerr (afedersiniz gerçekten bu kelime dışında ne ile anlatırım bilemedim, çoğu insan için ayıp bir anlam ifade etse de bana biraz dinazorluk ifaede etmekte-eskimişiz işte..) olmuşum, olmuşuz.
Bazı olaylar, tavırlar konusunda önceden "aaa, yuh, daha neler " ifadesini artık nadiren kullanıyor, ve yargılamamayı öğreniyorum. Herşey insan için, sanki evliyken kapalı kutu ve masum bir olayın içindeymişim de, boşanınca hayatın gerçekleri ile karşılaşmışım. İyisiyle, kötüsüyle. Başka insanların hayatlarına dokunmuşum, dokunmaktayım ve empati kurabilmekteyim. Herkesin bir yaşanmışlığı, kırılmışlığı mutlu olma noktaları varmış. İyi ki kapalı kutumdan çıkmışım. Ne kadar düşüncesiz mişim meğersem, ne kadar başka hayat ve sorunlar, mutluluklar varmış ta kendi hayatımı mükemmel sanıyormuşum? Ve evliyken diğer hayatlara bakıp "yargılıyormuşum", Aslında o zamanlar masum değilmişim, şimdi görüyor ve masumiyeti öğreniyorum. Çocuklarımı izliyorum ve ne görüyorum biliyor musunuz yargılamıyorlar. Hiç bir duruma şaşırmıyorlar, şaşırmaları gerektiğini benden görünce öğreniyorlar. Aynı şekilde ahlak ile ahlaksızlığı, doğru ile yanlışı hep benim ahlaki bakış açıma göre şekilleniyor.Çok yanlış olduğunu farkettim malesef, çünkü benim değer yargılarım var. Toplum içinde varolma savaşında başkalaşmış, hiç bana uymayan davranışlar geliştirmişim. Ve bunları farkedip yeniden şekillendirmeye çalışırken, çok yoruluyorum. Ne yapamayılım çocuklarım için bilemiyorum. Söylediklerime değil de davranışlarıma daha çok dikkat ettikleri bir dönemdeler. Anne olmak çok zormuş gerçekten. Hele bir birey olarak başkalarına örnek olma kaygısının sorumluluğu. İşte ben annemi hep masum görüyorum ya, onlar da beni böyle görsünler istiyorum, beni sevsinler ve hayatlarında kötü giden bir süreçte geçmişte aile içinde yaşadıkları olaylar ve davranışlardan dolayı zorluk çekmesinler istiyorum. Kimse demesin onlara "uzan şuraya da çocukluğuna inelim" diye...