27 Aralık 2015 Pazar

İŞE YARAMAZ KOCALAR...

Bana hep "Mor Çatı Sığınma Evi" türünde bakıcılar düştü.
İlkinde ki;
Koca içer, çalışmaz, bizimkisi hem temizliğe gider sonra da  bizim kızlara bakmaya gelir.
Bir deri bir kemik kalmış çalışmaktan.
Psikololjiyi hiç söylemiyorum.
Ne oldu peki?
Aklına girdim, zaten akıllı kadındı. Kocayı zorladık işe girmesi için, üçüncü işte tutturduk.
Kendisi de sigortalı iş buldu.
Üzüldüm baştan ama çok çok iyi oldu. Şimdi haftasonları görüşüyoruz.
Çok daha iyi, gözü gönlü açılmış, kendini değerli hissetmeye başlamış.

Şimdiki bakıcım ise, alem birşey.
Kocayı 17 sene önce yatakta basmış başka kadınla.
Adamı bacaklardan bıçaklamış ama kendide 18 yerinden bıçaklanmış adam tarafından, ölümlerden dönmüş.
Hemen boşanmışlar, kendini müdafadan bizimkisi kurtulmuş. Ama hastanelerde bayağı sürünmüş, bir sürü ameliyat geçirmek zorunda kalmış.
Adam 7 sene içeride yatmış. O zamanlar 9 aylık olan bebekleri şimdi 17 yaşında.
Adam hapisten sonra çıkmış ama ayağın biri sakat, hatıra bıraktım diyor bizimkisi.

Bunu ne yapacağım bilmiyorum, halen düşünüyorum.

O'nun bana faydası oldu biraz aslında, EX ilk duyduğunda tek kelime edemedi, alt dudak sarktı:)
Haberi yoktu böyle bir geçmişi olduğundan.
Çocukları görmeye geldiği bir akşam anneme anlatıyormuş gibi anlattım.
Yorum yapmadı, O'nun gibi erkeklere gerçekte neler yapıldığını anlamıştır da  benim ne kadar basiretli bir saf olduğumu bir kere daha görmüştür umarım.
Ucuz kurtulmuşsun bak EX'çiğim..
Git bir yasin okuttur da şükret haline...
Şu an sen de topal geziyor olabilirdin..

20 Aralık 2015 Pazar

AKUPUNTUR-2

Cumartesi 2. seansı yaptık. Bu sefer sağ kürek kemiğimin olduğu yer acayip acıdı ve sağ elim. Çok biriktirmişim, bundan kaynaklanıyormuş.
Akupuntur yapan Çinli uzman ile seansta biraz konuştuk sonra uyuya kalmışım.
İş hayatından ve tabi ki asıl rahatlamam gereken özel hayatımdan bahsettik.

"Özgeçmişin zenginleşti, biliyor musun? " dedi.

"Nasıl?" dedim.

"Evlendi, boşandı, öldü,
 Ama diğer insanlar.
"Evlendiler, öldüler"...

Gülmeye başladık...İğneler acıttı canımı gülerken ama güzel cümleydi, hoşuma gitti.

13 Aralık 2015 Pazar

AKUPUNTUR

Sonunda...
Bir karar aldım.
"Bitirmek istiyorum" dedim. İçimde.
İki hafta iyi isem üçüncü hafta kötü oluyorum.
Mantıklı düşününce affediyorum, yoluma bakıyorum.
Ama ufacık birşey beni hemen yerle bir ediyor.
Ve birinin tavsiyesi ile bir Çinli'ye gittim dün.
Öfkemi dindiremiyorum dedim.
"Hazmedemiyorsun" dedi.
"Evet, aynen" dedim.
"Öfkeni yoketmeliyiz , öfke insanın içini bitirir. Ama sinirlenmek öyle değil. Sinirlenmek insanı, normal bir duygudur" dedi.
"Bir kaç seans akupuntur yapacağız" dedi.
Hatta; "Ard arda iki üç gün gelebilir misin" dedi.
İşten dolayı pek mümkün değil.
Neyse her cumartesi için sözleştik.
Dün ilk seansımı aldım.
Bu Çin'li uzman, 20 iğneyle yapıyor akupunturu.
Akupuntur'da uzmanlık seviyesini az buçuk belirliyormuş bu.
Üstadı Çin'de..
Çin'deki üstadı sadece bir noktaya iğne batırarak akupuntur yapıyormuş.
20 rakamı da bayağı uzmanlık seviyesiymiş.
Karnıma, bacaklarıma, ayak parmaklarıma, ellerime ve kollarıma konuşurken batırdı ve anlamadım.
Sonrasında biraz muhabbet ettik ve üzerime bir battaniye örttü ve bana "sadece iyi ve güzel" düşüneceksin " dedi. "Ve mümkünse uyu."
Pek uyuyamadım, kafam çok karışıktı, mucize beklediğim için vücudumu dinlemeye başladım. Ayaklarım karıncalandı bir ara, gerildi.
Karnımda birşeyler hareket etmeye başladı, tedirgin oldum, gazdır dedim:)
Sonra sol kolum acıdı. Sağ kolumdakileri tüm seans boyunca hiç hissetmedim.
Ama karnımdaki bir nokta ve sol kolumun üst noktası acıdı.
Seans sonunda konuştuk.
"Acıdı"dedim.
"Çok iyi" dedi. Acıması gerekiyormuş.
Sorunlu yerlerim acıdı. Hazmedemediğim için karnım ve hep yumruk çakmak istediğim için de sol kolum:)
Hafif hissettim kendimi, en önemlisi de "Bitirme" kararı vermiş olduğum için...
Umarım tıkanan duygularım açılır ve yoluma devam ederim. Artık...