19 Mayıs 2015 Salı

İLK GÖRDÜĞÜM AN!!!

Nasıl gidiyor? Bu bana bağlı...
Pok gibi mi gidiyor?
Hayır...
Mükemmel mi?
Hayır...
Kısa bir hikaye anlatayım.

Üniveristeli kız haftasonu için evine gitmek için otobüse biner. İki saatlik yolda püfür püfür sigarasını içer, otobüste.
Şehre vardığında hava kararmıştır. Küçük şehirde başına birşey geleceğini hiç düşünmemiştir. Ta ki o geceye kadar. Akşamın karanlığında ara sokaklardan tepedeki evine ulaşmaya çalışır. Hiçbirşeyi umursamadan. Etrafına bile bakmaz. Korkacak birşeyi yoktur çünkü. Çünkü o özgüveni yüksek kızın başına babasının vefatı dışında hiç kötü birşey gelmemiştir, şimdiye kadar. Ara sokaklardan ilerlerken bir "piştt" sesi duyar. aldırmaz. İlerlemeye devam eder. Çingenelerin tahtalarını söküp, tam bir harabeye çevirdikleri eski ahşap evlerin olduğu yolda aklına hiç kötülük gelmez. O çünkü çalışarak, özel ders almadan üniversiteyi hem de iyi bir bölümü bileğinin hakkıyla kazanmıştır. Özgüveni doruktadır. O dünyada herşeyi yapabilecektir, yapacaktır, buna inanmaktadır. Yürümeye devam eder, ama "pişşt" sesisni tekrar duyar gibi olur. Harabe evlerden birinden geliyordur ses. Etrafına bakmaya başlar. Farkında olmadan tedirgin olduğunu hisseder. Yürüyüşlerini hızlandırır. İstemdışı. Kendiliğinden vücudu harekete geçmiştir. Neredeyse sırtındaki ağır çantaya aldırmadan koşacaktır. Tam o sırada karşısına pislik çıkar. Penisi dışarıda. Dişleri dökülmüş.Kız, o kendine güvenen kız ilk defa korkar. Ne olduğunu bilmediği boktan dünyanın önünde sereserpe durduğu an anlar özgüveni yerlerdedir. Korku gerçek... Koşmaya başlar, adam O'nu yakalamaya çalışır. Ama sarhoştur pislik. Yakalayamaz. Kız eve kadar koşar, koşar. Eve geldğinde annesi birşey anlamaz. Annesi asla küçük kızının başına böyle şeyler geleceğini tahmin bile edemez.

İşte böyle hissediyorum yine...

17 Mayıs 2015 Pazar

KISA KODLAR

AMD: A...ı d..tü dağıtmak...

BGY: Bii git yaa...

SBA: Sen bir annesin...

ABD: Aklına başına devşir...

Bunlar benim bu akşam sürekli kendime söylediğim kısa kodlar.

Tabi buradaki özne AMD:(

10 Mayıs 2015 Pazar

MOR MENEKŞE

En güzel anneler günü mesajını benim için özel birinden aldım. Sabah ilk mesajı o atmıştı. Ve "Sen çok iyi bir annesin" di mesaj:) Şimdiye kadar çocuklarım haricinde aldığım en anlamlı en içime işleyen mesajdı.Teşekkürler tatlım.

1. Not: Kesinlikle Ex değildi..Kutlayacağını düşünmüyorum bile."Keşke çocuklarımın annesi sen olmasaydın" diyen birinden beklenmez zaten.
2. Not: Kimse bu bloğu bilmediği gibi  mesajı yazan arkadaşım da bilmiyor. Sizin önünüzde O'na binlerce teşekkür. Umarım senin de mutlu olacağın çok güzel - bol çocuklu bir ailen olur tatlım.


7 Mayıs 2015 Perşembe

ARINMAK İSTİYORUM!

Dün kızları okuldan ex aldı, akşama getirdi. Tabiki eve götürmüş ve öbürü de oradaymış (malum kişi). Çocuklar akşam geldiler. Tabi laf arasında hemen O da oradaydı deyip tepkime baktılar yavrularım. Son zamanlarda yapmaya gayret ettiğim gibi “güzel vakit geçirdiniz mi” sorularıyla olayı geçiştirip deşmedim. Sonra ikizlerden biri kustu. Ne yedin dedim, pasta yedik vs. Dondurma yediniz mi? Hayır ama soğuk su içtim. Niye içtin? O verdi. Alllaaaahhh.. zaten atlamak için yer arıyorum. Açarsın telefonu. “Çocuk kustu, bi çocuklara bakamıyosunuz, o yanındaki oo… da söyle çocuklara soğuk su vermesin” Tabi telefonu da hemen kapattım. (Ex küfürün A sındayken). Sonra whatsuptan yazdı tabi,  cevap bile vermedim.
Bugün “bomba”; Ex kayınvalide aradı. Çok severim kendisini, O da beni sever. Daha önce burada da yazmıştım, okuyan bilir. “İşte telefon açıp küfretme” falan filan. Önce yanlış anladım, “sizinle konuşmayacağım” dedim. Kapadım, O aradı açmadım, sakinleşince biraz aradım. Dediği, Ex çok sinirleniyormuş, bana bir şey yaparsa diye korkmuş. Kısaca, benim başıma bir şey gelememesi için aramış ve Ex’in sinirinin normal olmadığını, çocuklarım için dikkatli olmamı söyledi. Beni ne kadar sevdiğini falan filan. Neyse dertleştik, ben daha çok onlar hakkında attım, tuttum, nasıl bunaldıysam.. Şu anda bile çok gerginim. Ne iyi olmuşta defolup gitmiş, düşündüm. Tekrar düşündüm ve sonuç olarak, o malum kişiyi önce bir hakkını vereceğim ilk gördüğüm yerde, sonra da bu karaktersizden beni kurtardığı için teşekkür edip, kanlı yanaklarından öpeceğim.

(Bu yazıyı hemen olaylardan sonra yazdım, çok ağlamıştım, üzülmüştüm. Hem de işyerinde. Onca toplantının arasında.Yayınlamadan önce şimdi tekrar okudum ve ne kadar nefret dolu yazmışım. Ben nefret duygularını içimde barındırmamalıyım, ve arınmalıyım bir an önce. Bu yazıyı  bana ders olsun diye yayınlayacağım yine de...)


6 Mayıs 2015 Çarşamba

KADIN SANA DİYORUM... KENDİNE GEL!


Biliyorum ki bu hayatta ömrüm kısa olacak. Yaşadıklarım yaşattıklarım yaşayacaklarım kısa. Hiseediyorum ki herşey kısa, az vakit kaldı.Bugünlerde böyle hissediyorum, sanki benim gibi bir insan bu dünyada yapamıyor artık. Ve galiba evrene kötü mesajlar veriyorum.


1 Mayıs 2015 Cuma

GÜZELLLL!

Bu aralar ikizlerden birinin sinirleri bozuk. Herşeye sinirleniyor, saatlerce kıyafet problemi yaşıyorum. Onu giymem, bunu giymem..En çok duyduğum kelime de "Anne yaaaa..."

Bu nedir yaw, erken ergenlik mi?Ben böyle anneme tavırlı halimi lise yıllarımdan hatırlıyorum. Herşey bu dönemde çok mu hızlı ilerliyor? O zaman poku yedim, afedersiniz. Bunların okul zamanı ne halt edeceğiz bakalım.

Ve... bu arada; Hayatta en çok zevk aldığım şeyi de yaptım bu sabah. Erkenden kalkıp, herkes uyurken, evden tüyüp (yanlış anlaşılmasın çocukları evde yalnız bırakmıyorum, 1 mayıs nedeniyle misafirleirm var), arabayla ormana gidip, giderken de en sevdiğim müzikleri dinlemek. Orada da bir cigaraaa içip, tekrar dönmek. Kötü enerjiyi orda bırak, eve dön. Reiki zamanlarım geliyor nitekim anacım (Duyan da reiki biliyorum sanacak, Cık! bilmiyorum, sadece bir arkadaşım el verdi kendince."el vermek" neyse anlamı artık :)"